Malta Turu

Valetta

Valetta gezisinde Barakka Bahçelerini, Auberge de Castille’i, St.John Katedrali’ni ve Büyük Üstadın Sarayı’nı ziyaret edeceğiz.
Kısa bir yolculuktan sonra başkent Valetta’nın burçlu kale kapısına varırız. Buradan Yukarı Barakka Bahçelerine vardığımızda Büyük Liman ve Cottonera’yi seyredebileceğimiz panoramik bir manzara karşılar bizi. Yukarı Barakka Bahçelerinde Malta’nın farklı tarihi dönemlerini gözler önüne seren heykeller ve mermer tabletler vardır. Başlangıçta İtalyan Şövalyeleri’nin özel mülkü olan bu bahçeler, aynı zamanda savunma aracı olarak inşa edilmiştir. Sonrasında il Belvedere d’Italia yani İtalyan Manzarası olarak isimlendirilmiştir.

Buradan sonra İspanyol ve Portekiz Şövalyeleri’nin sarayı olan Castille Sarayı’ndaki Auberge de Castille’i dışarıdan göreceğiz. Saray, Girolamo Cassar’in tasarımıdır. Günümüzde Auberge, Malta’nın başbakanlık konutudur ve şövalyelerin zamanından kalma en güzel ve en etkileyici saraydır. Başlangıçta Rönesans üslubunda inşa edilmiş fakat daha sonra şövalyeler daha çok prestij ve statü edinmek istediği için 1744’de Büyük Üstat Pinto’nun emriyle dış yüzeyi barok üslupta yeniden süslenmiştir.

Daha sonra Vaftizci Yahya Katedrali’ni (St.John’s Co-Cathedral) ziyaret edeceğiz. Bu yapı, Valetta’daki nadir açık alanlardan olan St. John Meydanı’ndadır. Meydana, Katedralin etkileyici ölçüde yalın dış yüzeyi hâkimdir. Burası Tarikatın Dini Kilisesidir ve 1816’da Papa Pius VII, buraya Mdina Katedrali’nin yardımcı katedrali statüsünü vermiştir. 1573 ve 1577 arasında Girolama Cassar tarafından inşa edilen katedral, sanatçının baş yapıtı olarak kabul edilir. Katedral, tarikatın baş azizi olarak görülen Vaftizci Yahya’ya adanmıştır. Dış mimarinin aksine katedralin içi, renkli mermer mezar taşları, freskleri ve tarikatın farklı dillerine ait hazineleri barındıran birçok şapeliyle oldukça görkemlidir. Kilisede ayrıca ünlü ressam Caravaggio’nun (Michelangelo Merisi) iki tablosu vardır. Günümüzde Kilise Müzesi’nin bir parçası haline gelmiş Kürsü’de, sanat tarihinin başyapıtlarından, Vaftizci Yahya’nın Kafasının Kesilme Sahnesi’ni betimleyen resmi seyredebilirsiniz. Müzede Büyük Üstatlardan birinin kiliseye bağışladığı bir dizi Flaman duvar halisini da görmek mümkündür. Aynı şekilde birçok koro kitabı ve kiliseye ait başka tören giysileri de izlenebilir.
Son olarak, Büyük Üstadın Sarayı’nı (Grand Master’s Palace) ziyaret edeceğiz (giriş isteğe bağlıdır). Saray, yine Giralomo Cassar tarafından 1570 ve 1580 yılları arasında inşa edilmiştir. Başlangıcı tarikatın ilk zamanlarına kadar uzanır. Büyük ve muhteşem saray, bugün Malta Cumhurbaşkanı’nın görev yeri ve Parlamento olarak kullanılmaktadır. Burada Resmi odaları ve Duvar Halisi Odası’nı göreceğiz.
Not: Parlamento’ya ya da Cumhurbaşkanı’na ait özel bir gün olduğu takdirde Büyük Üstadın Sarayı ziyarete kapalı olacaktır.

Gozo

Gozo, Atlas’ın kızı Calypso’nun efsanevi evidir. Malta’yı yönetenler Gozo’ya da izlerini bıraktığı için Gozo’nun tarihi, ana adanın tarihinden farklı değildir.

Gezimiz Ta’Pinu Kilisesi’ni ziyaretimizle baslar. Bu kilise Maltalıların ve Gozolularınn kutsal haç için tercih ettiği en ünlü kilisedir. Ta’Pinu Kilisesi’nin tarihi 1883’e uzanır ve burası, izleyen yıllarda birçok mucizenin yaşandığı, sonrasında ise şükran duası için insanların tekrar ziyarete gittiği bir kilisedir.

Gezimize ‘Azur Penceresi’ni görmek üzere Dwejra’dan devam edeceğiz.

Buradan Gozo’nun en güzel balıkçı köylerinden Xlendi Koyu’na geçeceğiz. Sağda kalan basamaklar, kayaları tırmanınca Carolina’nin mağarasına çıkar. Xlendi Kulesi, Universita tarafından inşa edilmiş ve böylelikle koya giriş koruma altına alınmıştır.
Öğle yemeğinden sonra başkent Victoria’daki Kale’yi göreceğiz. Katedral 1697 ve 1711 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu binanın ilginç özelliklerinden biri inşa edildiği zamanlarda yeterli maddi kaynak olmadığından kubbenin tamamlanamamış olması fakat bu soruna İtalyan bir ressamın bulduğu çözümdür. Ressam, muazzam bir göz yanılması yaratarak gerçekte düz olan tavanın gerçek bir kubbe gibi görülmesini sağlamıştır. Gezimizin sonunda Mgarr Limanı’nda bizi bekleyen feribotla Malta’ya döneceğiz.

Marsaxlokk ve Mavi Mağara

Marsaxlokk Balıkçı Köyü’nü ziyaret ettiğimizde bizi yerel renkleriyle balıkçı tekneleri karşılar. Luzzu denen bu dayanıklı teknelerin tarzı, bazılarına göre günümüze Fenikeliler’den gelmiştir.

Türkler Malta’yı 1565’de bu köyün kıyılarından fethetmiştir. Yine, Şövalyeler, 1798’de adaya ayak basan Napolyon’un askerlerine burada teslim olmuşlardır.
Her gün Marsaxlokk’ta küçük bir pazar, pazar günleri ise turistler ve Maltalıların bir arada gezdiği daha büyük bir pazar kurulur. Adanın en büyük balıkçı filosu bu limandadır. Bu pitoresk koyun batısında, köyü, Türklerden korumak isteyen şövalyelerin inşa ettiği St.Lucian kalesi vardır. Marsaxlokk’tan sonra Mavi Mağara’yı ziyaret edeceğiz. Bu pitoresk kayalık ve komşu deniz mağaraları denizaltındaki yaşamın parlak fosforlu renklerini yansıtır. Deniz berrak iken isteğe bağlı olarak tekne gezintisine çıkılabilir.

Comino

Comino Adası, ritim ve manzara değişikliğine ihtiyacı olanlar için sakin bir sığınaktır. Burası bütün bir yıl gezilebilir. Kentleşmenin ve arabaların olmadığı bu adada yabani kekik ve başka bitkilerin kokularını duyabilirsiniz. Bir zamanlar burada yetişen kimyon (cumin) bitkisinden esinlenerek Comino ismini alan bu ada, hem zamanı tasasız geçirmek, hem de su sporları için essiz bir yerdir.
Adadaki Mavi Lagun en ilgi çekici yerdir. Beyaz kumun üstünde parıldayan deniz suyuyla küçük korunaklı bir körfezciktir ve popüler günübirlik gezilerdendir. Comino’da vaktinizi en iyi şekilde değerlendirebilmeniz ve büyülü Mavi Lagun’un berrak sularının tadına varmanız için özel deniz gezisi programları da vardır.
Bu gezide Sliema, St.Julians, Casino, St. Andrews, Salina Köyü, St.Paul Koyu, St.Paul’un M.S. 60 yılında geçirdiği deniz kazasının olduğu adadan, Mellieha Koyu’ndan ve ünlü Mavi Lagun’den geçilir. Ayrıca özel olarak hız botu ile Comino’daki mağaralarda da gezilebilir. Günün geri kalanı güneşlenerek, tekneden denize atlayıp yüzerek ya da beyaz kumlu küçük kumsala giderek geçirilebilir.